Sanirim en son kar yagdigi zamandi..Teo yu doyururken oturdugum koltugumdan tesadufen disari bakarken gormustum onu..Kuyrugunu bacaklarinin arasina sikistirmis,bir deri bir kemik, simsiyah ve sinmis; adeta kendini yok gostermeye calişir gibi...
Ürktüm...
Eve taşındığımz ilk günlerden biriydi.. Ev sahibi amca ile laflarken,''Burda çakallar vaar,yılan vaar,eeee orman!!!heh heh heh heh '' demişti, sonra bir gece uluma seslerini duyup,eyyvah geliyorlar diye irkilmiş ve bir gün ormanda yürürken de yılan görmüştük..
''Evettt!!!geldiler!!!E aç kaldı hayvanlar,evlere de saldırır mı şimdi bunlar!!??''türünden düşüncelere gark etmiş vaziyette telefona seyirttim ki,garajdan hızla çıkıp ormana koştuğunu gördüm...
Aaaaa onlar mı- vahşi köpekler dedi amca ..Çakal öyle olmaz diye de ekledi, bikaç bişey daha sıraladı..Durum anlaşılınca,bahçedeki dostlara bir zayıf vahşi anne ve tombalak mutlu ( ve geri kalan maalesef tek ) bebeği de katıldı katılmasına ama Brutus,Fıstık ve ozellikle de Gümüş pek mutlu değildi bu durumdan...
Gel zaman git zaman tombalak yavru serpıldı...daha kıvrak ve hızlı bir oyun makinesine dönüştü..
Dün sabah perdelerimizi açıp da güne ilk merhaba dediğimiz saatlerde J mutfak penceresinin önünde gördüğü manzara karşısında, ağzı kulaklarında şu fotoğrafı çekmekle meşguldü....
Gümüş en sonunda pes etmiş yavruyla oyunlar oynamaktaydı..
Onlara sevinerek başlayan şen günümüz maalesef akşamüzeri üç silahşörler kedilerden Athosun ormandaki diğer vahşi köpekler tarafından (tıpkı Zeytın e olanlar gibi ) etkisiz hale ge tirildigi haberiyle hüzüne bıraktı yerini.. :(
Ama maalesef düzen bu..Onlar arasında da bir hiyerarşi, bir savunma mekanizması ve de özellikle köpeklerde sürü psikolojisi mevcut..Dışardan müdahalelere maalesef pek de sıcak bakmıyorlar.
Ve yeni doğanlar,telef olanlar,yaşlanıp ölenleriyle bir dünya onlarınki de...
İşte böyle,biraz mutlu biraz hüzünlü,ev ahalisi olarak da hastalıklarla cebelleşilen bir gündü anlayacağınız...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder