28 Ağustos 2013 Çarşamba

ve BURSA...


Heyecanlıyım elbet.
10 yıl olmuş neredeyse...Çok mu değişmiştir herşey? Bıraktığım izlerimi bulamayacak kadar mı?
Daha önce sadece " gittiği " bir yeri yıllar sonra görmeye giderken böyle  hissetmez insan hayatının bir kısmını bıraktığı yere giderken...

Bu yazı bir gezi yazısı değil bu yüzden.

Nasıl olsun ?
Turist gibi yaşamadım  ki üniversite yıllarımı harcadığım bu memlekette...
Öneriler olmaz bu yüzden,şuraya gitmeli buraya gitmeli diye...Ben hevesle benim  olan yerleri,geride bıraktıklarımı arayacağım....Saçlarım uzun mu uzun,ayaklarımda kösele sandaletler,o zamanlar mumla arayıp zor  bulduğumuz  şimdi her köşebaşında satılan Bodrum sandaletleri...Şimdi o gencecik kızım ben,başımda kavak yelleri...Bütün bu sokaklarda dolaşırken aklımı dolduranları anımsayacağım bir bir...İçimde tuttuklarımı salıvereceğim şuraya buraya...Ya da gördükçe toparlayıp tıkıvereceğim içime biryerlere...

Babamın teyzesinin kızı evinin kapılarını sonuna dek açtı bu gezimizde bize...Sponsorumuz onlar...

Nazlı abla, selamlar ve sonsuz teşekkürler...

:)


Buluştuğumuzda akşam inmek üzereydi. Ve ne güzeldi yıllardan sonra birbirimize çocuklarımızı tanıştırmak...
Kayhan da bir restorandayız.Özel bir yer burası.Nazlı ablamın annesini yani babamın teyzesini gençliğinde babası getirirmiş.Yani babamın dedesi.Sonra Nazlı ablam evlenince eşini ve çocuklarını getirir olmuş.Bu bir aile geleneği haline dönüşmüş.

Pideli köftesi meşhur Bursamın ya iskenderden sonra,          J   ,  B  A  Y  I  L  D  I  ...

Eskiden taksi dolmuşlara binmek için inerdim Kayhana...Bıçakçılar,ıvır zıvır satan dükkanlar,bakırcılar en çok aklımda kalanlar.Ama ben çok severdim burayı.Türlü kokulardan türlü kokulara hızla geçiş yapabileceğiniz ender yerlerden biriydi.Seneler sonra burası yeniden düzenlemeleri, dışarı atılan masaları ,yerinde ışıklandırmaları ve şıklaştırılmış ambiyansı ile çok hoş olmuş...
( Sır 1 : Eski Kayhan ı özledim ben ışık hızında.)
" Yemekten sonra şöyle açık hava biryerlerde çay içeriz,sonra da eve artık, yorgunuz zaten "  fikirleriyle  çıksak da  önce ağır ve hantal kapısı artık geceye kapanmakta olan Koza Hana,sonra Pirinççi Hana ardından da Setbaşına,Emirsultana Yeşile uğraya uğraya gidiyoruz pusetlerinde uyuyakalmış bebelerden güç alarak ama bir ara ayaklarıma bakıyorum,ayak değiller artık onlar,başka bişey olmuşlar kolay değil bir güne neler sığdırdık...Belimi yokluyorum,o da yok sanki,boş orası da sırtımdan direkt bacaklarım  başlıyor...Aradaki yerler flu...

...

Olsun.
El yordamıyla sabırsızca yokluyorum şimdi Bursamı...Hızla ve film şeridi hissiyatında karşılarda biryerlerde görünce Kafkası mesela içim bir tuhaf oluyor.Seneler boyunca beklediğim,beni beklemiş insanlara bakınıyorum sanki aynı anda...
Tuhaf bir his bu!
Elim kolum bu kadar doluyken ı ıh!...
Tuhaf bir his...

...

 Bursa ya dışarıdan bir gözle baktığım öğrencilik yıllarımın ilk günlerine, başa sarıyorum şimdi de.
Ufak tefek birkaç  objektif bilgi için.

 '' Ben bir yetişkinim ve ıvırımı zıvırımı herşeyimi artık kendim hallederim!'' in sırt ağrılarında, gereksiz bürokrasinin sıra beklemelerinde, derdini anlatmaların baş ağrılarında yüzünü göğe çevirdiğinde,sanki sana ''Tamam canın sıkıldı, kabul.Ama bi baksana şu güzelliğe,şu yeşile,şu yukarı doğru kıvrılıp giden yola,şu elini uzatsan değecekmişşin gibi duran dağa'' diyen o iç sesten  ve özellikle Heykel civarındaysan seni sarıp sarmalayan,eğer 152 evler eski Müzik& Resim Bölümüm oradaysan da seni hayatta bırakmayan yemyeşil ve o sihirli manzaradan bahsediyorum.

Ben en çok dağı şehirden izlemesini sevdim orda olduğum yıllar boyunca.Bu gittiğimizde dağa da çıktığımızda bunu birkez daha anladım.
Bir şehrin bu denli cömert yeşiline şahit olup durmak günboyu,paha biçilmezdi gerçekten orada yaşadığım süre boyunca .

Kolaj gibi olur bunun devamı çünkü toplayamıyorum içimde seneler evvel olup bitenler bir imbikten süzülüyor sanki ağır ağır  şimdi buraya yazmak için

Ama oraya gidince daha iyi anladım,bu kadar uzaktayken hissetmemiştim bunu.Benim için ne kıymetliymiş Bursa.

J biryerini beğenmezse diye içim titredi gezip tozarken.Bu sebepleydi itina ile seçmem gidilecek yerleri...Sanki şehri ben yaptım...
Ne tuhaf!

Zamansızlıktan gidemediğimiz,rotada bulunmayan yerler de ( Altıparmak,Kültürpark,Çekirge,Eski kampüs,yurt binası ve sair ) inatla kaybolduğumuz yollarda hızlı bir selam çakışla ziyaret edildi tarafımdan.

Ertesi gün J yi almadım,Pazara giderken bebeleri götürmeyen anne misali.. :)
Kimse görmeden selam çaktım gelip geçerken hep önünden hızla seğirttiğim Heykeldeki heykele,oturup öğrenci yokluğu ile ah nasılda kıymetini bilerek her yudumunu yemek yediğim masalara gülümsedim sonra,ve koşarak girdim  Nalbantoğlundaki Ülkü Pastanesinden içeri 10 yıl öncekinin aynısıydı kestaneli poğaça,rahatladım :) ansızın sevdiğim biriyle karşılaşıverdiğim, ama artık olmayan köşe başlarına kızdım hırsla, adını hatırlayamadığım dükkanları ararken kayboldum sonra geçmişte,artık her daim cıvıl cıvıl oturanları olmayan,kimi ters çevrilerek masanın üzerine sıralanmış kimi öylesine sıra sıra yanık duvarın dibine  dizilmiş  iskemleleri ve taştanmış gibi görünen masalarıyla süküt-u hayal, yorgun Mahfelime bakıp  hep onları düşündüm en sonunda :

O zamanlarıma eşlik eden rol arkadaşlarımı!

Neredeydiler kim bilir şimdi...

Eski ve çok ünlü bir film setini dolaşmış gibi sevin içinde ama  bomboş döndüm sonra eve...

İşte tüm  hikaye bu.

Sarmadı mı?

O zaman başa alıp pek çok güzel anınızı bıraktığınız şehrin fonunda kendi iç sesinizden okuyun bakalım bir de,uğramak istediğiniz yerlere doğru uzanan bir yazı olsun hemen bu yazı...

Şimdi nasıl?











1 yorum:

  1. 4 yil onceki hislerinizi paylasiyorum 4 yildir.Bursa..Çocukluğum.Çekip gitmeye can attığım şehir. Üniversiteyi asla okumak istemediğim, hayat kurmak istemediğim şehir..Şu an olmak istediğim yerdeyim ama Bursa.. burnumda tütüyor. Her gittiğimde aynı ritüelleri gercekleştiriyorum..Bursa'nın karakteri ve ruhu olduğunu düşünmüşümdür hep. Sanki sessizlik olsa dile gelip konuşacakmış gibi.. Sanki zorla susturuluyor görmezden gelinip yanından geçilip gidiyor gibi. Güzelliğine doyulmayan anlatacak onca hikayesi olan cânım şehir�� Bir gün Bursa sokaklarında karşılaşıp ona güzel bi hikaye daha bırakmak dileğiyle��

    YanıtlaSil